

Benzinli araçla “yakıt bitti, ilk istasyona girerim” mantığı elektrikli araçlarda geçerli değil. Uzun yola çıkmadan önce güzergâh üzerinde hangi şarj istasyonları olduğunu tek tek planlamak gerekiyor. Yolculuğun akışını özgürce değil, istasyonların konumuna göre ayarlamak birçok sürücü için kısıtlayıcı oluyor.
Teoride “15-20 dakikada %80 şarj” söylense de pratikte işler o kadar hızlı yürümüyor. Yoğunluk olduğunda sıraya girmek gerekebiliyor ve tek bir aracın bile 40-50 dakika şarjda kalması, arkadakiler için ciddi zaman kaybı demek.
Türkiye’de şarj altyapısı hızla gelişse de hâlâ bazı bölgelerde istasyon bulmak zor. Üstelik var olan istasyonların da arızalı çıkma ihtimali var. Uzun yolculukta “bozuk istasyon” görmek, sürücüler için en büyük stres kaynaklarından biri.
Elektrikli araçların şehir içinde avantajlı olduğu kabul. Fakat uzun yolda yüksek hızlı şarj (DC) kullandığında maliyet benzinle yarışır hale gelebiliyor. Ayrıca farklı firmaların uygulamalarında fiyat politikası değiştiği için kullanıcılar şarj öncesinde ne ödeyeceğini net bilmiyor.
Evet. Türkiye’de devlet destekleri, yeni yatırımlar ve özel sektörün ilgisi sayesinde her geçen gün yeni şarj noktaları açılıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde “şarj bulamama” sorunu büyük ölçüde azalacak gibi görünüyor. Ama bugünün sürücüsü için uzun yol hâlâ biraz sabır, biraz planlama ve bolca zaman demek.
WhatsApp us